İZSU Genel Müdürü Erdoğan: Tasarruf uygulamaları kentin su güvenliğini ayakta tutuyor

06.12.2025 - Cumartesi 07:40

“İzmir’in Su Sorunları Paneli”nde uzmanlar kuraklık, içme suyu yönetimi ve iklim krizinin kente etkilerini masaya yatırdı. Kentteki su kaynaklarının durumunu ve alınan acil önlemleri paylaşan İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, Tahtalı ve Gördes barajlarındaki kritik seviyelere rağmen İzmir’in susuz bırakılmadığını vurguladı. Erdoğan, kuyuların yenilenmesi, Sarıkız ve Güzelhisar’dan sağlanan ilave debiler, gece kesintileri ve tasarruf uygulamalarının kentin su güvenliğini ayakta tuttuğunu ve yaklaşık 25 milyon metreküp ilave su kaynağı yaratıldığını açıkladı. 

TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği) İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin düzenlediği “İzmir’in Su Sorunları Paneli”, Tepekule Kongre Merkezi’nde yapıldı. Panele İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İzmir Şubesi Başkanı Bengi Atak, İMO İzmir Şubesi yönetim kurulu üyeleri, İZSU bürokratları, akademisyenler ve uzmanlar katıldı. Panelin ikinci ve üçüncü oturumunda ise kentin içme suyu sistemi, iklim krizi, tarihi su yapıları ve sürdürülebilir su yönetimi üzerine kapsamlı değerlendirmelerde bulunuldu. 

“Tahtalı Barajı’nın ömrünü uzattık”
Panelin ilk oturumunda konuşan İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, İzmir içme suyu sisteminin mevcut durumunu ve 2025 yılı kuraklığına karşı yürütülen çalışmaları anlattı. Erdoğan, su arz güvenliğini güçlendirmek için hem acil önlemlerin hem de uzun vadeli stratejik yatırımların devrede olduğunu vurgulayarak, “Son yıllarda yüzeysel su kaynaklarında ciddi bir daralma yaşanıyor. Gördes Barajı artık tamamen tükenmiş durumda. Balçova Barajı küçük bir baraj ve o da fiilen boşaldı. Tahtalı Barajı’nda ise yaklaşık 3 milyon metreküp su kaldı. Buna rağmen İzmir’e kesintisiz su vermeyi sürdürüyoruz. Çünkü sıkça dile getirildiği gibi ‘İzmir’in 10 günlük suyu kaldı’ gibi hesaplar gerçeği yansıtmıyor. Bu hesaplar, barajdan her gün aynı miktarda su aldığımız varsayımına dayanıyor. Oysa biz yüzeysel kaynaklarımızı çok dengeli ve kontrollü biçimde kullanıyoruz. Kamuoyunda en çok sorulan sorulardan biri şu: ‘Neden yaz aylarında saat 23.00–05.00 arasında kesinti uyguladınız?’ Bu zaman dilimi, bizim su yönetimimizi optimize eden kritik bir araç oldu. Bu saatlerde talep çok yüksek olduğu için hattı korumak, basıncı dengelemek ve barajdan çektiğimiz suyu azaltmak adına planlı bir uygulama gerçekleştirdik. Gece saatlerinde tüketim düştüğünde büyük depolarımızı doldurduk; gündüz saatlerinde ise bu depolardaki suyu kullanarak barajların daha dengeli tüketilmesini sağladık. Bu sayede Tahtalı Barajı’nın ömrünü ciddi biçimde uzattık” dedi. 

Kaçak kuyulara dikkat çekti
Kent için büyük önem taşıyan Sarıkız kaynaklarında şu anda saniyede yaklaşık 2 bin 500 litre su elde ettiklerini aktaran Erdoğan, “Bu kaynaklarımız il sınırları dışında olsa da, suyu arıtıp kent merkezine taşıyoruz. Su Kurulu’nun toplandığı dönemden itibaren ekiplerimiz bu bölgede 11 kuyuyu yeniledi. Bu kuyular İzmir’in su güvenliği açısından kritik bir katkı sağlıyor. Ancak tüm bu çabalara rağmen bölgede ciddi bir kaçak kuyu sorunu var. Gördes Barajı’ndan yıllardır sulama yapılamaması nedeniyle bölgede kaçak açılan kuyular hızla arttı. Bugün İzmir çevresinde ruhsatsız şekilde açılmış çok sayıda kuyu bulunuyor. Oysa bir sondaj kuyusunun açılabilmesi için DSİ’den izin alınması zorunlu. Ruhsatsız kuyular yer altı suyunun hızla düşmesine ve bizim kaynaklarımızın verim kaybetmesine neden oluyor” diye konuştu. 

Yeni su kaynakları yaratılırken su tasarrufu sağlandı
Halkapınar’da sisteme dahil olmayan kuyuları devreye aldıklarını ve üç yeni kuyu daha açtıklarını, Güzelhisar Barajı’ndan saniyede 600 litre suyu Menemen–Buruncuk hattı üzerinden kent merkezine taşımaya başladıklarını aktaran Erdoğan, su tüketiminde kademesi olmayan tüm abone gruplarına kademe uygulaması getirdiklerini nisan–eylül döneminde yaptıkları değerlendirmede toplam su tüketiminde yaklaşık yüzde 12 oranında azalma görüldüğünü aktardı. Haziran ayından itibaren, ana hattın hayati noktaları hariç, tüm park-bahçe sayaçlarını devre dışı bırakarak bu alanlarda su tüketimini minimum seviyeye indird